Bir zamanlar yetişkin başlangıçlı veya insüline bağımlı olmayan şeker hastalığı olarak bilinen Tip 2 diyabet, vücudunuzun şeker (glikoz) metabolize etme şeklini etkileyen, kronik bir hastalıktır.
Tip 2 diyabetle vücudunuz ya insülinin etkisine karşı direnir veya normal bir glikoz seviyesini korumak için yeterli insülin üretmez.
Yetişkinlerde daha yaygın olan tip 2 diyabet, çocuklukta obezite arttıkça çocukları da giderek etkiliyor.
Artan susuzluk ve sık idrara çıkma: Kan dolaşımınızdaki fazla şeker oluşması sıvının dokulardan çekilmesine neden olur. Sonuç olarak, her zamankinden daha fazla su içebilir ve idrar yapabilirsin.
Sık sık acıkma:Şekeri hücrelerinize taşımak için yeterli insülin olmadığı için, kaslarınız ve organlarınız enerji tükenir. Bu yoğun açlığı tetikler.
Kilo kaybı: Glikoz metabolize etme yeteneği olmadan vücut kas ve yağda depolanan alternatif yakıtları kullanır. İdrarda aşırı glikoz salındığı için kalori kaybedilir.
Görme de bulanıklık: Kan şekeriniz çok yüksekse, sıvı gözlerindeki merceklerden çekilebilir. Bu, odaklanma yeteneğinizi etkileyebilir.
Yavaş iyileşen yaralar veya sık enfeksiyonlar: Tip 2 diyabet, enfeksiyonları iyileştirme ve direnme yeteneğinizi etkiler.
Koyu renkli alanlar: Tip 2 diyabetli bazı insanlar vücutlarının kıvrımlarında - genellikle koltuk altı ve boyun bölgesinde - karanlık, kadifemsi bir cilt rengine sahiptir. Akantozis nigrikans olarak adlandırılan bu durum, insülin direncinin bir belirtisi olabilir.
